15 Ağustos 2016 Pazartesi

KGB Hakkında



KGB yani ruşça açılımıyla “Komitet Gosudarstvennoy Bezopasbosti” örgütün resmi adıdır. Türkçe’de manası Devlet Emniyet Komitesidir. Devlet Emniyet Aracı “Halk Komiserleri Konseyinin” 20 Aralık 1919 tarihinde aldığı kararla kurulmuştur. O dönem adı ÇEKA’dır. İlk yöneticisi Polanya asıllı Feliks Edmundoviç Dzerjinski’dir. Yine örgütün ilk karargahı Rusya Sigorta Şirketinin el konulan Petrograd binasından Moskova’ya bu dönemde taşınmış ve yıkılana kadar burada faaliyet yürütmüştür. Batılı kaynaklar ÇEKA’nın kuruluş dönemine ait nitelikli bilgilere günümüze kadar sahip olamamıştır. O nedenle ÇEKA’nın o dönemdeki kudreti hakkındaki bilgiler sınırlıdır. ÇEKA’nın Sovyet Halkına uyguladığı baskı kısa sürede kötü bir üne neden olunca örgüt 1922 yılında yeniden organize edilmiştir.
Bu dönem ÇEKA lağvedildi ve yerine Devlet Politik Direktörlüğü GRU kuruldu. Ancak GRU kurulurken çalışanlarını eski ÇEKA üyelerinden oluşturduğundan bu gelişmeye ancak kabuk değiştirme diyebiliriz.
ÇEKA, GRU, OGPU, NKGB, NKVD, GUGB, MGB,KI ve KGB derken Sovyet Haberalması filizleniyordu…. Hepsi Polit Büronun emrinde dallanan bu örgütler iç içe geçmeye başladı. 1920’ler ve 1930’ların başında birçok Batılı devlet Sovyetlerle diplomatik ilişki kurmadılar böylelikle Sovyet elçiliklerine casusların sızmasına fırsat vermediler. Bu yüzden Sovyet Haberalması işlerin çoğunu kanunsuz yollarla halletmeye başladı.
Bu gelişme örgütün tam anlamıyla Gizli Servis olmasını sağladı ve müthiş tecrübeler kazandırdı
KGB su gibidir, bulunduğu zemine uygun hareket eder. O nedenle yıllar boyu ona karşı mücadele veren karşı gizli servisler KGB’nin tam anlamıyla fotoğrafını çekememiştir. Yüzyıla yakın süren KGB avı sonunda yakalanmayı başaran KGB casuslarından elde edilen veriler bir araya getirilerek gerçeğe yakın bir tablo oluşturulmuştur. Bu sır perdesi Sovyetler Birliği tamamen ortadan kalkana kadarda sürmüştür denebilir. KGB tüm dünyaya yayılmış örgüt elemanlarıyla günümüzün adeta GSM sistem ağlarını anımsatır. Elbetteki dünyada mükemmel şey yoktur ve bu devasa örgütünde zafiyetleri bulunmaktadır. KGB karargahı Kremlin binaları arasında bulunmaktadır ve iki uzun bloktan oluşmaktadır. Kapılarında bu binaların ne olduğunu belirtir tabelası yoktur. Asıl bina Dzerşinsky meydanı NO:2’dir. ÇEKA’nın faaliyet gösterdiği eski binanın ortasında bir avlu ve bu avlunun yanında meşhur Lubyanka hapishanesi vardır. Bu hapishanede Sovyet tarihinin önemli şahsiyetleri misafir edilerek, idam sehpalarına götürülmüştür. Latin Amerika’da gerilla olarak görev yapanlar, Suriye’de Filistinlileri eğitenler, ABD topraklarında Amerikalı gibi rol yapanlar, Beyaz Rusya’da dini baskılayanlar, Orta Asya’da muhalifleri ezenler, dünyanın her tarafına yayılmış yaklaşık 90.000 kişilik ajan kadrosu için Dzerşinsky merkez bina olarak kabul edilir ve buradan yönetilir. Bu rakam batılı gizli servislerin elde ettikleri verileri paylaşarak ortaya koyduğu tablodur ve bu kadroya büro işçisi, bina muhafızı vb gibi görevler ihtiva eden 400.000 kişilik destek memurları dahil değildir.
KGB bu devasa kadrosuyla insanlık tarihinin en büyük gücüdür. Cengiz Han’dan günümüze, bu denli personel istihdam eden bir örgüt daha dünyaya gelmemiştir. Bu sayının anlamı CİA ile karşılaştırıldığında daha manidardır. CİA tüm faaliyetlerini tahminen 18.000-20.000 kişiyle yürütmektedir.
KGB’nin ana karargahı Dzerşinsky binası olmasına rağmen, operasyon büroları Moskova’nın çeşitli semtlerine dağılmış binalarda yürütülmektedir. 1972 yılından sonra Dış Operasyondan sorumlu büroların çoğu çevre yolu üzerinde yeni bir binaya taşınmıştır.

RAPORLAR POLİTBÜROYA GİDER

KGB personeli bir iç kontrol ağıyla çevrilidir. Parti oligarşisi bu ağı kendi emniyeti için elzem görmektedir. KGB teoride her ne kadar Bakanlar Kuruluna bağlı olsa da aslında Polit Büroya karşı sorumludur. Raporlar doğrudan Polit Büro 1.Sekreterine (Bu makam Polit Büroda ikinci derece icra makamıdır, SSCB’nin iki numaralı adamı da denebilir.) verilmektedir. Polit Büro KGB’nin günlük işlerini Polit Büro Merkez Komitesi İdari İşler Departmanı vasıtasıyla kontrol eder. Bu departmanın izni olmadan KGB eleman angaje (başka servisten adam çalma) edemez. Dış göreve ajan gönderemez. Bir KGB mensubu kariyeri boyunca terfisinden görev yapacağı alana kadar bu büronun alacağı kararlara tabidir. KGB adeta Polit Büro tarafından tasmalanmıştır ve komünist sistemin daimi bekçisidir.
Aksinin olması da zaten düşünülemez. KGB gizliliğe emsallerinden daha fazla önem verir. Bu önem kimi yerde kendisini paronaya noktasına kadar sürükler. Öyle ki Merkez binada en küçük notun bile çöpe gitmesi kontrol altındadır. Camlar kalın perdelerle sıkı sıkıya örtülüdür. Dış operasyonlar ve elçilik faaliyetleri kişiye özel kriptolarla yapılır. Kimi zaman yıllarca üzerinde çalışılan bir operasyonun yöneticisi batıya sığınır veya yaşamını yitirir, yerine gönderilen subay bu kriptolar yüzünden operasyonun hangi safhadaolduğunu anlayamaz ve süreç sil baştan başlar. Bu süreç güvenlik sağladığı gibi, büyük maddi ve zaman kaybına da neden olur. Gizlilik merakı KGB de kast sisteminin oluşmasına neden olur. Subaylar yukarıdan aşağı inen komuta zincirine tabi tutulmuştur. Alt birimler üstlerinden gelecek komutlara muhtaçtır.
Bu nedenle yükselmek isteyen bir subay veya merkezden haberdar olmak isteyenler, kişisel ilişkiler peşinde koşar ki, buda hatırlı dostlar edinmekle sağlanır. Bu çaba KGB’nin gizlilik perdesine inen en büyük darbelerden birisidir.
KGB’nin amblemi kalkan üzerinde baş aşağı duran kılıçtır. Bunların tam ortasına birde kızıl yıldız eklenmiştir. Amblemdeki kızıl yıldız devrimi, kalkan rejimin bekçiliğini, kılıçsa rejimin tüm dünyaya yayılma arzusunu ifade eder.

KGB ÖRGÜTLENMESİ

KGB muazzam kadrosu, hakimiyet alanı, kaynakları ve sorumluluklarıyla devasa bir boyuttadır. Bir anlamda bu örgütü yöneten dünyaya hükmetmiş sayılır. Örgüt başlıca dört genel müdürlüğe, yedi bağımsız müdürlüğe, altı bağımsız bölüme bölünmüştür. Bunların çoğu yine kendi içinde bölünürler ve bunlara müdürlük, bölüm, servis ve idare denir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder